Avrupa Birliği, küresel kriz nedeniyle iflas bayrağını çekerek batan İzlanda'ya yardım eli uzattı! Hemen başvurursa Türkiye'den önce, 2011'de AB üyesi olabileceğini açıkladı. Bir aday ülkenin üyelik için gereken yaklaşık 100 bin sayfalık birlik yasalarını uygulamaya geçirmesi yıllar alırken, Atlantik'in en zengin balık yataklarının bulunduğu ve stratetjik olarak çok kritik bir konumda olan İzlanda'yla ilgili açıklama, AB komiseri Olli Rehn'den geldi. Genişleme komiseri Rehn, ülkenin Hırvatistan ile birlikte üyesi olabileceğini belirtti, üç yıldır müzakere halinde olan Türkiye'nin önüne geçmesini önerdi.
Hükümeti kurmakla görevli Sosyal Demokratlar, üyeliğe destek verirken, koalisyon yapmaları beklenen Sol-Yeşil parti ise karşı çıkıyor. Anketlere göre İzlandalılar AB üyeliği konusunda kararsız. Gallup tarafından ekim ayında yapılan bir kamuoyu yoklamasında AB üyeliğini destekleyenlerin oranı % 50 iken, geçen hafta yapılan bir başkasında bu destek % 38'e geriledi. Ancak artık İzlanda'nın üyeliğinin en üst düzeyde konuşulduğu AB'de kaynaklar, ülkenin üyeliğinin birlik açısından stratejik önemin olduğunu belirtiyor.
300 bin nüfuslu İzlanda'nın kara suları 200 mil. Bu sayede elde edilen deniz mahsulleriyle dünyanın en zengin toplamlarından biri haline geldiler. Milli servetleri denizciliğe paralarının üzerine liderleri yerine balık türlerinin fotoğraflarını basacak kadar bağlı olan halk ise AB üyeliğine krize rağmen hayır diyor...
Kaynak: SABAH Gazetesi
Lezbiyen lider - İzlanda'nın lezbiyen başbakanı - Eşcinselliğini gizlemeyen ilk kadın başbakan
İzlanda'da ekonomik kriz nedeniyle çıkan hükümet krizini çözmek için kurulacak geçici hükümetin başkanı, dünyanın eşcinselliğini gizlemeyen ilk kadın başbakanı olacak.
Halen Sosyal Güvenlik Bakanı olan 66 yaşındaki Johanna Sigurdardottir, 2002'de resmi törenle "evlilik birliği" kurduğu kadın gazeteci Jonina Leosdottir ile yaşıyor. Sigurdardottir'in daha önce bir erkekle yaptığı evliliğinden iki oğlu var. Johanna Sigurdardottir, geçici hükümette büyük koalisyon ortağı olacak Sosyal Demokrat İttifakı tarafından başbakanlığa aday gösterildi. Koalisyonun küçük ortağı ise Sol-Yeşil hareket.
Sigurdardottir, Mayıs ayında yapılması beklenen genel seçimlere kadar başbakanlığı yürütecek. Sosyal Demokrat İttifakı üyesi Çevre Bakanı Thorunn Sveinbjarnardottir, başbakan adayının "deneyimli bir parlamenter ve bütün İzlanda tarafından sevilen ve sayılan bir insan" olduğunu söyledi.
Sigurdardottir, siyasete işçi hareketindeki çalışmalarıyla başladı ve 1960'lı ve 70'li yıllarda İzlanda Havayolları'nda hostes olarak çalışırken, sendika örgütlenme çalışmalarını yürüttü. Parlamentoya ilk olarak 1978'de seçilen Sigurdardottir, 1987'de bakan oldu. Sosyal Güvenlik Bakanlığını ise 1999'dan bu yana sürdüren Sigurdardottir'in 1994'de Sosyal Demokrat Parti liderliğine seçilme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Sigurdardottir, bu seçimde ağır yenilgi alırken, "Bir gün benim zamanım da gelecek" dedi.
Sosyal Demokrat Parti'den 1995'te ayrılan Sigurdardottir'in kurduğu Tjodvaki (Milleti Uyandırın) partisi seçimlerde 4 milletvekilliği kazandı. Tjodvaki, 1999 ve 2000'de Sosyal Demokrat Parti'nin diğer sol hareketlerle birlikte oluşturduğu Sosyal Demokrat İttifakı'na katıldı.
Halen Sosyal Güvenlik Bakanı olan 66 yaşındaki Johanna Sigurdardottir, 2002'de resmi törenle "evlilik birliği" kurduğu kadın gazeteci Jonina Leosdottir ile yaşıyor. Sigurdardottir'in daha önce bir erkekle yaptığı evliliğinden iki oğlu var. Johanna Sigurdardottir, geçici hükümette büyük koalisyon ortağı olacak Sosyal Demokrat İttifakı tarafından başbakanlığa aday gösterildi. Koalisyonun küçük ortağı ise Sol-Yeşil hareket.
Sigurdardottir, Mayıs ayında yapılması beklenen genel seçimlere kadar başbakanlığı yürütecek. Sosyal Demokrat İttifakı üyesi Çevre Bakanı Thorunn Sveinbjarnardottir, başbakan adayının "deneyimli bir parlamenter ve bütün İzlanda tarafından sevilen ve sayılan bir insan" olduğunu söyledi.
Sigurdardottir, siyasete işçi hareketindeki çalışmalarıyla başladı ve 1960'lı ve 70'li yıllarda İzlanda Havayolları'nda hostes olarak çalışırken, sendika örgütlenme çalışmalarını yürüttü. Parlamentoya ilk olarak 1978'de seçilen Sigurdardottir, 1987'de bakan oldu. Sosyal Güvenlik Bakanlığını ise 1999'dan bu yana sürdüren Sigurdardottir'in 1994'de Sosyal Demokrat Parti liderliğine seçilme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Sigurdardottir, bu seçimde ağır yenilgi alırken, "Bir gün benim zamanım da gelecek" dedi.
Sosyal Demokrat Parti'den 1995'te ayrılan Sigurdardottir'in kurduğu Tjodvaki (Milleti Uyandırın) partisi seçimlerde 4 milletvekilliği kazandı. Tjodvaki, 1999 ve 2000'de Sosyal Demokrat Parti'nin diğer sol hareketlerle birlikte oluşturduğu Sosyal Demokrat İttifakı'na katıldı.
Danimarka'da bedava Porno film - Galip gelen futbolcu porno izliyor - Danimarkalı futbolculara görülmemiş prim
Danimarka 1. Ligi takımlarından FC Kopenhag’ın sponsoru BN Agentur, takımın aldığı her galibiyet sonrası futbolculara piyasaya en son çıkan porno filmlerden 2’şer adet hediye ediyor.
Danimarka’nın BT gazetesi, FC Kopenhaglı oyuncuların bu durumdan oldukça memnun olduğunu ve bu prim sonrası daha iyi oynadıklarını yazdı. FC Kopenhag, ligde, lider Odense’nin 1 puan gerisinde 2. sırada bulunuyor. BN Agentur’un sözcüsü Peter Jensen de gazeteye yaptığı açıklamada, uygulamadan oyuncuların çok memnun olduğunu belirterek, "Futbolcuların hemen etkilendiklerini araştıramayız, ama bu uygulamayı devam ettireceğiz. 5 yıl önce FC Kopenhag Kulübü, basının baskısıyla bizimle olan kontratlarını sona erdirmek istemişti, ama görülüyor ki bizim sponsorluğumuz işe yarıyor" dedi.
Danimarka’nın BT gazetesi, FC Kopenhaglı oyuncuların bu durumdan oldukça memnun olduğunu ve bu prim sonrası daha iyi oynadıklarını yazdı. FC Kopenhag, ligde, lider Odense’nin 1 puan gerisinde 2. sırada bulunuyor. BN Agentur’un sözcüsü Peter Jensen de gazeteye yaptığı açıklamada, uygulamadan oyuncuların çok memnun olduğunu belirterek, "Futbolcuların hemen etkilendiklerini araştıramayız, ama bu uygulamayı devam ettireceğiz. 5 yıl önce FC Kopenhag Kulübü, basının baskısıyla bizimle olan kontratlarını sona erdirmek istemişti, ama görülüyor ki bizim sponsorluğumuz işe yarıyor" dedi.
Avrupan'ın en mutlu insanları İskandinavyalılar - Avrupa mutluluk liginde İskandinavya yine şampiyon
"YENİ Ekonomi Vakfı" adlı düşünce kuruluşunun "Avrupa Sosyal Araştırmaları" başlığıyla yaptığı kamuoyu yoklaması, kendini "iyi durumda görme" açısından en mutlu vatandaşların Danimarka’da yaşadığını ortaya koydu.
22 Avrupa ülkesinde 40 bin kişiyle görüşülerek yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, kendini en az iyi durumda bulanlar Ukrayna’da yaşıyor. Vakfa göre ülkenin gelir düzeyinde sağlanan salt parasal artış, servetin nasıl bölüşüldüğü ve bunun yarattığı sosyal sonuçları dikkate almadığı için yanlış bir ölçü oluşturuyor.
VAKIF hükümetlere özellikle ekonominin resesyona girdiği bir dönemde vatandaşın günlük hayatında gerçekten önemli değişiklikler yaratan unsurlara dikkat etmesi çağrısı yaptı. Vakfın kurucusu Nic Marks, "Gayri safi milli hasıla takıntımız vatandaşın yaşamını daha kaliteli hale getirme amacının gerçekleştirilmesini engelledi. Daha işlevsel bir pusulaya ihtiyaç var" dedi. Kendini iyi durumda hissetme kriterleri arasında içinde yaşadığı topluluğa olan aidiyet duygusu, kendini güvende hissetme, yabancılaşma, komşularına güvenme, yalnızlık ve genel olarak yaşadığı hayattan memnun olma yer aldı.
Avrupa mutluluk liginde sıralama şöyle oluştu:
1. Danimarka
2. Norveç
3. İsviçre
4. İsveç
5. İrlanda
6. Finlandiya
7. Avusturya
8. İspanya
9. Hollanda
10. Kıbrıs (Rum kesimi)
11. Belçika
12. Almanya
13. İngiltere
14. Slovenya
15. Portekiz
16. Fransa
17. Polonya
18. Estonya
19. Macaristan
20. Bulgaristan
21. Slovakya
22. Ukrayna
Kaynak: Milliyet
22 Avrupa ülkesinde 40 bin kişiyle görüşülerek yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, kendini en az iyi durumda bulanlar Ukrayna’da yaşıyor. Vakfa göre ülkenin gelir düzeyinde sağlanan salt parasal artış, servetin nasıl bölüşüldüğü ve bunun yarattığı sosyal sonuçları dikkate almadığı için yanlış bir ölçü oluşturuyor.
VAKIF hükümetlere özellikle ekonominin resesyona girdiği bir dönemde vatandaşın günlük hayatında gerçekten önemli değişiklikler yaratan unsurlara dikkat etmesi çağrısı yaptı. Vakfın kurucusu Nic Marks, "Gayri safi milli hasıla takıntımız vatandaşın yaşamını daha kaliteli hale getirme amacının gerçekleştirilmesini engelledi. Daha işlevsel bir pusulaya ihtiyaç var" dedi. Kendini iyi durumda hissetme kriterleri arasında içinde yaşadığı topluluğa olan aidiyet duygusu, kendini güvende hissetme, yabancılaşma, komşularına güvenme, yalnızlık ve genel olarak yaşadığı hayattan memnun olma yer aldı.
Avrupa mutluluk liginde sıralama şöyle oluştu:
1. Danimarka
2. Norveç
3. İsviçre
4. İsveç
5. İrlanda
6. Finlandiya
7. Avusturya
8. İspanya
9. Hollanda
10. Kıbrıs (Rum kesimi)
11. Belçika
12. Almanya
13. İngiltere
14. Slovenya
15. Portekiz
16. Fransa
17. Polonya
18. Estonya
19. Macaristan
20. Bulgaristan
21. Slovakya
22. Ukrayna
Kaynak: Milliyet
İsveçlilerin ataları Türk mü - İsveççenin Türkçe ile benzerlikleri - İsveç ve Türkler - Vikingler Türklerden mi geliyor
Laponların kim olduğunu biliyor musunuz? Peki Finlandiya'nın ikinci büyük kentinin neden Turku olduğunu ya da İsveçli dazlakların Türkleri aşağılamak için ne dediğini biliyor musunuz? Şimdi sıkı durun.
Laponların kim olduğunu biliyor musunuz? Peki Finlandiya'nın ikinci büyük kentinin neden Turku olduğunu ya da İsveçli dazlakların Türkleri aşağılamak için ne dediğini biliyor musunuz? Şimdi sıkı durun. İsveç modern tarih biliminin babası ve bilimsel çalışmaları nedeniyle asalet ünvanı alan Sven Lagerbring'in "İsveçliler Türk kökenlidir" dediğini biliyor musunuz? Şimdi de baştaki sorularımıza yeniden dönelim ve yanıtlarını verelim. Laponlar, İsveç ve diğer İskandinav ülkelerinin yerli halklarıdır. Bugün hâlâ İskandinav Yarımadası'nın kuzey bölgelerinde yaşarlar. Çekik gözlüdürler, yanık ve esmer tenlidirler. Finlandiya'nın ikinci büyük kentinin adı da İskandinav uluslarının yarı-tanrısal kurucusu olan Oden'in geldiği ülkenin adına, yani 'Turkland'a atfen verilmiştir. İsveçli dazlaklar da Türkleri aşağılamak için 'şeytan Lapon' derler... Siz de benim gibi bütün bu soruları ve cevapları okuyunca şaşırmış olmalısınız. Hatta içinizden 'İsveç nire Türk ülkesi nire' diye de sormuşsunuzdur. Bu iddiaların hepsi az önce yukarıda sözünü ettiğimiz Profesör Seven Lagerbring'e ait. İddiasını ileri sürdüğü yıl ise daha da çarpıcı: 1764.
Sadık Usta / Radikal, Kitap
Kaynak Yayınları, Profesör Sven Lagerbring'in 1764 yılında İsveççenin Türkçe ile Benzerlikleri-İsveçlilerin Türk Ataları başlığıyla yazdığı kitabını yayımladı. Lagerbring kitapçığını İsveç'in tanınmış dilbilimcisi ve Bakanlık Müsteşarı Şövalye Johan İhre'ye göndermiş ve tezleri için onun uzmanlığına başvurmuş. Elimizde Şövalye Johan İhre'nin yanıtı bulunmuyor. Ancak bu kitapçığın yayımlanmasında tam beş yıl sonra Lagerbring'e bilimsel çalışmaları nedeniyle asalet unvanı verilmiş.Peki kimdir bu Profesör Lagerbring? 1707 doğumlu olan Lagerbring, otuz beş yaşında tarih profesörü olmuş. Kırk bir yaşında ülkenin ikinci büyük kenti olan Lund Üniversitesi'nin rektörlüğünü üstlenmiş ve bu görevini 1769 yılına kadar sürdürmüş. 1764 yılında birçok bilimsel eserin yanı sıra az önce sözünü ettiğimiz tezini kaleme almış. Ardından Lagerbring'e çalışmalarından dolayı 1769 yılında asalet unvanı verilmiş. Bütün bunlara bakınca çok ciddi bir bilim adamıyla karşı karşıyayız. Öyle ki Lund Üniveristesi'nin logosunda Lagerbring'in bir de resmi var. İsveç'in modern tarih biliminin kurucusu olarak da anılan Lagerbring'in en önemli eseriyse dört ciltlik İsveç İmparatorluğu Tarihi'dir.
Geçen yıl, Lagerbring'in doğumunun 300. yılı olması nedeniyle 24 Şubat 2007 tarihinde Lund, Uppsala ve Stokholm'de bilimsel seminerler ve konferanslar düzenlendi. Seminer ve konferanslara eşlik eden broşürde ise Lagerbring şu sözlerle tanıtıldı: "Belgeleri inceleyerek gerçeği aramak, onun parolasıydı." Bütün bunların dışında Lagerbring ayrıca tam bir Aydınlanmacıydı. Toplum ve devlet fenomenine tipik bir Aydınlanmacı gibi yaklaşıyordu. Lagerbring, bilimden yanadır, akıldan yanadır ve gerçekten yanadır. Hiçbir şey onu gerçeği aramaktan ve açıklamaktan alıkoyamaz... Şu sözler de ona aittir: "Bir tarihçinin en önde gelen rehberi ve amacı gerçektir: bu şekilde onur kazanmak çok daha iyidir. Kendini ve yandaşlarını yalanla kandırmak, işte bu tuhaf bir şerefsizliktir."
Oden Türk mü?
Lagerbring gibi Bakanlık Müsteşarı Şövalye Johan İhre de tarihle ilgilidir. Ayrıca hem dilbilim uzmanıdır hem de İsveç Bilim Akademisi'nin üyesidir. Müsteşar İhre'ye göre İsveççe, Avrupa'daki orijinal dillerden biridir ve kuzeye Oden tarafından getirilmiştir.
Peki Prof. Lagerbring'in tezleri nedir? Profesör, "İsveçliler Türk kökenlidir" görüşünü bir hipotez olarak değil, tarihi bir gerçeklik olarak sunuyor... Bu savı doğrulayan bir dizi belgeden alıntı yapıyor. Teorisini doğrulatıcı kanıtlar sunabilmek için gerilere, İskandinav ve İzlanda masallarına ve mitolojilerine gidiyor. Lagerbring tezlerini kanıtlamak için her ikisi de saygın tarihçi olan Ptolomee ve Sturleson'a başvuruyor. Hatta İsveçlilerin Türk kökenleri üzerinde ısrarla dururken, Oden'in kabilesinin getirdiği dilin, yani Türkçenin çok sayıda sözcükle İsveççeyi zenginleştirdiğini de söylüyor. Vardığı sonucun doğruluğunu kanıtlamak için de yaklaşık 200 sözcüğü sayıyor.
Peki Oden kimdir? Oden, İskandinav ülkelerini oluşturan ulusların babası olarak biliniyor. Yarı tanrısal bir mitolojik figürdür. Onun İskandinavya'ya ne zaman geldiği tartışmalıdır, ancak tarihçiler arasında Asya'dan geldiğine dair mutabakat bulunmaktadır.
İşte tezlerinin en önemlileri onun kaleminden: "Bizim atalarımız Oden'in yoldaşları Türklerdir. Bu konuda elimizde yeterli belge var. Onları Traklar ya da Gotlar olarak göstermek isteyenler var... Onur verici olup olmadığı endişesi olmadan söyleyeyim: Oden ve yanindakiler Türktüler. Bu tümceyi olduğu gibi kabulleniyorsak ya da hiç değilse mümkün görüyorsak, bunun sonucu olarak İsveççede Türkçe ile benzerlikler görmemiz kaçınılmazdır." Aslında Lagerbring tezlerinde yalnız değildir. Buna benzer görüşleri daha önceden ünlü İsveç dilbilimci Strahlenberg ve Doğu dilleri uzmanı Prof. Munthe de ileri sürmüşlerdir. En azından bunlar da Lagerbring'in tezlerini doğrulamaktadırlar.Lagerbring, Sthrahlenberg ile ilgil şunları kaydediyor: "Strahlenberg, öteki yerlerde olduğu gibi etimolojik incelemelerinde oldukça derinlere iniyor. Onun buluşları benim düşündüklerimi doğrular nitelikte. Türkçe ve İsveççe arasındaki benzerlikler pek çok yönden mükemmel. Ancak siz Sayın Beyefendi de görüşlerinin de bunları doğrular yönde olmasından övünç duyacağım. Bu bana, bu konuda toplumun şimdi benden yana olmayan görüşlerine, çok daha rahat bir şekilde başvurma olanağı sağlayacaktır. Bu çalışmalarımın şimdi genel olarak toplumda geçerli olan zevklere uymadığını önceden biliyorum."
Prof. Munthe'yi ise şu sözlerle anar: "Diğer Doğu dillerinin pek çoğu konusundaki uzmanlığıyla ünlü olan Prof. Munthe'ye bu satırları incelemesi için dilekte bulundum. Sayın Profesör dileğimi memnuniyetle karşıladı ve görüş bildirme inceliğinde bulundu. Dillerin tür ve yapılarıyla iligili bildirdiğim görüşlerim doğrudur."
'Osmanlı Vikingi' Ali Nuri Dilmeç
Bu ilginç kitap sadece Lagerbring'in tarih tezlerini içermiyor, aynı zamanda yüz yıl önce bu kitabı keşfeden Ali Nuri Dilmeç'in, namıdiğer 'Osmanlı Vikingi'nin hoş bir üslupla yazılmış izsürüm hikâyesini de içeriyor... Ali Nuri Dilmeç aslen Güney İsveçlidir ve adı da Gustaf Nuring'dir. On yedi yaşında, yani 1878 yılında İstanbul'a gelmiş ve Tunuslu Mahmut Paşa'nın kızı Hayriye Hanım'la evlenmiş. Müslüman olarak Ali Nuri adını almış. Sonrasıysa çok ilginç. Hem çevirmen, hem diplomat, hem Abdülhamit'e karşı çıkan özgürlükçü, hem de tarihçi.
1764 yılında basılmış olan bu kitabı, bir açık artırmada satın alan Ali Nuri Dilmeç, kitabı incelemesi için İsveçli bir diplomata ödünç vermiş. Ancak Dilmeç, İsveçli diplomaton bir başka ülkede ölmesi üzerine kitabından tam 20 yıl uzak kalmış. Ama büyük bir çaba ve özellikle de diplomatik girişim sonucu kitabına sonunda ulaşmış. Kitapla ilgili bir iki makale kaleme almış ancak kitabın Türkiye'de basılmasını sağlayamamış. En azından kataloglarda öyle gözüküyor. Tam burada da Abdullah Gürgün devreye giriyor. Ali Nuri Dilmeç'in makalelerini okuyan Gürgün, bu yazılardan hareketle kitabın izini sürüyor ve onun son nüshasını İsveç'te bir kütüphanede buluyor. Ne var ki kitap, bundan neredeyse 250 yıl öncenin İsveççesiyle ve bu da yetmezmiş gibi bir de gotik harflerle yazılmıştır. Bundan sonrası da bayağı çetrefillidir. Çünkü 250 yaşındaki kitaba neredeyse dokunmak yasaktır. Ancak Gürgün kitabın bir fotokopisini alır, dostlarının yardımıyla çevirir ve yayıma hazır hale getirir.
Bu arada şunu da belirtelim: bu kitapta ayrıca kitabın İsveççe bölümlerini çeviren, Ali Nuri Dilmeç'in makalelerini derleyen Gürgün'ün yorumları da bulunmaktadır. Hatta bugünkü modern İsveç'e ilişkin gözlemleri de. Abdullah Gürgün, 1970'li yıllarda İsveç'e yerleşmiş. Yani kitap bir bakıma günümüzdeki İsveç'le ilgili bilgi sahibi olmak isteyenlerin de başvuracakları bir kaynak niteliğinde. Kitabın bir başka önemli özelliği ise, Oden'den bahseden İskandinav masallarının ilgili bölümlerinin Türkçelerini de barındırıyor olmasıdır. Yani kitap bu bakımdan da önemli bir ihtiyacı karşılıyor.
İSVEÇÇENİN TÜRKÇE İLE BENZERLİKLERİ
İsveçlilerin Türk Ataları
Sven Lagerbring,
Hazırlayan: Abdullah Gürgün,
Kaynak Yayınları, 2008,
120 sayfa,
8 YTL.
Laponların kim olduğunu biliyor musunuz? Peki Finlandiya'nın ikinci büyük kentinin neden Turku olduğunu ya da İsveçli dazlakların Türkleri aşağılamak için ne dediğini biliyor musunuz? Şimdi sıkı durun. İsveç modern tarih biliminin babası ve bilimsel çalışmaları nedeniyle asalet ünvanı alan Sven Lagerbring'in "İsveçliler Türk kökenlidir" dediğini biliyor musunuz? Şimdi de baştaki sorularımıza yeniden dönelim ve yanıtlarını verelim. Laponlar, İsveç ve diğer İskandinav ülkelerinin yerli halklarıdır. Bugün hâlâ İskandinav Yarımadası'nın kuzey bölgelerinde yaşarlar. Çekik gözlüdürler, yanık ve esmer tenlidirler. Finlandiya'nın ikinci büyük kentinin adı da İskandinav uluslarının yarı-tanrısal kurucusu olan Oden'in geldiği ülkenin adına, yani 'Turkland'a atfen verilmiştir. İsveçli dazlaklar da Türkleri aşağılamak için 'şeytan Lapon' derler... Siz de benim gibi bütün bu soruları ve cevapları okuyunca şaşırmış olmalısınız. Hatta içinizden 'İsveç nire Türk ülkesi nire' diye de sormuşsunuzdur. Bu iddiaların hepsi az önce yukarıda sözünü ettiğimiz Profesör Seven Lagerbring'e ait. İddiasını ileri sürdüğü yıl ise daha da çarpıcı: 1764.
Sadık Usta / Radikal, Kitap
Kaynak Yayınları, Profesör Sven Lagerbring'in 1764 yılında İsveççenin Türkçe ile Benzerlikleri-İsveçlilerin Türk Ataları başlığıyla yazdığı kitabını yayımladı. Lagerbring kitapçığını İsveç'in tanınmış dilbilimcisi ve Bakanlık Müsteşarı Şövalye Johan İhre'ye göndermiş ve tezleri için onun uzmanlığına başvurmuş. Elimizde Şövalye Johan İhre'nin yanıtı bulunmuyor. Ancak bu kitapçığın yayımlanmasında tam beş yıl sonra Lagerbring'e bilimsel çalışmaları nedeniyle asalet unvanı verilmiş.Peki kimdir bu Profesör Lagerbring? 1707 doğumlu olan Lagerbring, otuz beş yaşında tarih profesörü olmuş. Kırk bir yaşında ülkenin ikinci büyük kenti olan Lund Üniversitesi'nin rektörlüğünü üstlenmiş ve bu görevini 1769 yılına kadar sürdürmüş. 1764 yılında birçok bilimsel eserin yanı sıra az önce sözünü ettiğimiz tezini kaleme almış. Ardından Lagerbring'e çalışmalarından dolayı 1769 yılında asalet unvanı verilmiş. Bütün bunlara bakınca çok ciddi bir bilim adamıyla karşı karşıyayız. Öyle ki Lund Üniveristesi'nin logosunda Lagerbring'in bir de resmi var. İsveç'in modern tarih biliminin kurucusu olarak da anılan Lagerbring'in en önemli eseriyse dört ciltlik İsveç İmparatorluğu Tarihi'dir.
Geçen yıl, Lagerbring'in doğumunun 300. yılı olması nedeniyle 24 Şubat 2007 tarihinde Lund, Uppsala ve Stokholm'de bilimsel seminerler ve konferanslar düzenlendi. Seminer ve konferanslara eşlik eden broşürde ise Lagerbring şu sözlerle tanıtıldı: "Belgeleri inceleyerek gerçeği aramak, onun parolasıydı." Bütün bunların dışında Lagerbring ayrıca tam bir Aydınlanmacıydı. Toplum ve devlet fenomenine tipik bir Aydınlanmacı gibi yaklaşıyordu. Lagerbring, bilimden yanadır, akıldan yanadır ve gerçekten yanadır. Hiçbir şey onu gerçeği aramaktan ve açıklamaktan alıkoyamaz... Şu sözler de ona aittir: "Bir tarihçinin en önde gelen rehberi ve amacı gerçektir: bu şekilde onur kazanmak çok daha iyidir. Kendini ve yandaşlarını yalanla kandırmak, işte bu tuhaf bir şerefsizliktir."
Oden Türk mü?
Lagerbring gibi Bakanlık Müsteşarı Şövalye Johan İhre de tarihle ilgilidir. Ayrıca hem dilbilim uzmanıdır hem de İsveç Bilim Akademisi'nin üyesidir. Müsteşar İhre'ye göre İsveççe, Avrupa'daki orijinal dillerden biridir ve kuzeye Oden tarafından getirilmiştir.
Peki Prof. Lagerbring'in tezleri nedir? Profesör, "İsveçliler Türk kökenlidir" görüşünü bir hipotez olarak değil, tarihi bir gerçeklik olarak sunuyor... Bu savı doğrulayan bir dizi belgeden alıntı yapıyor. Teorisini doğrulatıcı kanıtlar sunabilmek için gerilere, İskandinav ve İzlanda masallarına ve mitolojilerine gidiyor. Lagerbring tezlerini kanıtlamak için her ikisi de saygın tarihçi olan Ptolomee ve Sturleson'a başvuruyor. Hatta İsveçlilerin Türk kökenleri üzerinde ısrarla dururken, Oden'in kabilesinin getirdiği dilin, yani Türkçenin çok sayıda sözcükle İsveççeyi zenginleştirdiğini de söylüyor. Vardığı sonucun doğruluğunu kanıtlamak için de yaklaşık 200 sözcüğü sayıyor.
Peki Oden kimdir? Oden, İskandinav ülkelerini oluşturan ulusların babası olarak biliniyor. Yarı tanrısal bir mitolojik figürdür. Onun İskandinavya'ya ne zaman geldiği tartışmalıdır, ancak tarihçiler arasında Asya'dan geldiğine dair mutabakat bulunmaktadır.
İşte tezlerinin en önemlileri onun kaleminden: "Bizim atalarımız Oden'in yoldaşları Türklerdir. Bu konuda elimizde yeterli belge var. Onları Traklar ya da Gotlar olarak göstermek isteyenler var... Onur verici olup olmadığı endişesi olmadan söyleyeyim: Oden ve yanindakiler Türktüler. Bu tümceyi olduğu gibi kabulleniyorsak ya da hiç değilse mümkün görüyorsak, bunun sonucu olarak İsveççede Türkçe ile benzerlikler görmemiz kaçınılmazdır." Aslında Lagerbring tezlerinde yalnız değildir. Buna benzer görüşleri daha önceden ünlü İsveç dilbilimci Strahlenberg ve Doğu dilleri uzmanı Prof. Munthe de ileri sürmüşlerdir. En azından bunlar da Lagerbring'in tezlerini doğrulamaktadırlar.Lagerbring, Sthrahlenberg ile ilgil şunları kaydediyor: "Strahlenberg, öteki yerlerde olduğu gibi etimolojik incelemelerinde oldukça derinlere iniyor. Onun buluşları benim düşündüklerimi doğrular nitelikte. Türkçe ve İsveççe arasındaki benzerlikler pek çok yönden mükemmel. Ancak siz Sayın Beyefendi de görüşlerinin de bunları doğrular yönde olmasından övünç duyacağım. Bu bana, bu konuda toplumun şimdi benden yana olmayan görüşlerine, çok daha rahat bir şekilde başvurma olanağı sağlayacaktır. Bu çalışmalarımın şimdi genel olarak toplumda geçerli olan zevklere uymadığını önceden biliyorum."
Prof. Munthe'yi ise şu sözlerle anar: "Diğer Doğu dillerinin pek çoğu konusundaki uzmanlığıyla ünlü olan Prof. Munthe'ye bu satırları incelemesi için dilekte bulundum. Sayın Profesör dileğimi memnuniyetle karşıladı ve görüş bildirme inceliğinde bulundu. Dillerin tür ve yapılarıyla iligili bildirdiğim görüşlerim doğrudur."
'Osmanlı Vikingi' Ali Nuri Dilmeç
Bu ilginç kitap sadece Lagerbring'in tarih tezlerini içermiyor, aynı zamanda yüz yıl önce bu kitabı keşfeden Ali Nuri Dilmeç'in, namıdiğer 'Osmanlı Vikingi'nin hoş bir üslupla yazılmış izsürüm hikâyesini de içeriyor... Ali Nuri Dilmeç aslen Güney İsveçlidir ve adı da Gustaf Nuring'dir. On yedi yaşında, yani 1878 yılında İstanbul'a gelmiş ve Tunuslu Mahmut Paşa'nın kızı Hayriye Hanım'la evlenmiş. Müslüman olarak Ali Nuri adını almış. Sonrasıysa çok ilginç. Hem çevirmen, hem diplomat, hem Abdülhamit'e karşı çıkan özgürlükçü, hem de tarihçi.
1764 yılında basılmış olan bu kitabı, bir açık artırmada satın alan Ali Nuri Dilmeç, kitabı incelemesi için İsveçli bir diplomata ödünç vermiş. Ancak Dilmeç, İsveçli diplomaton bir başka ülkede ölmesi üzerine kitabından tam 20 yıl uzak kalmış. Ama büyük bir çaba ve özellikle de diplomatik girişim sonucu kitabına sonunda ulaşmış. Kitapla ilgili bir iki makale kaleme almış ancak kitabın Türkiye'de basılmasını sağlayamamış. En azından kataloglarda öyle gözüküyor. Tam burada da Abdullah Gürgün devreye giriyor. Ali Nuri Dilmeç'in makalelerini okuyan Gürgün, bu yazılardan hareketle kitabın izini sürüyor ve onun son nüshasını İsveç'te bir kütüphanede buluyor. Ne var ki kitap, bundan neredeyse 250 yıl öncenin İsveççesiyle ve bu da yetmezmiş gibi bir de gotik harflerle yazılmıştır. Bundan sonrası da bayağı çetrefillidir. Çünkü 250 yaşındaki kitaba neredeyse dokunmak yasaktır. Ancak Gürgün kitabın bir fotokopisini alır, dostlarının yardımıyla çevirir ve yayıma hazır hale getirir.
Bu arada şunu da belirtelim: bu kitapta ayrıca kitabın İsveççe bölümlerini çeviren, Ali Nuri Dilmeç'in makalelerini derleyen Gürgün'ün yorumları da bulunmaktadır. Hatta bugünkü modern İsveç'e ilişkin gözlemleri de. Abdullah Gürgün, 1970'li yıllarda İsveç'e yerleşmiş. Yani kitap bir bakıma günümüzdeki İsveç'le ilgili bilgi sahibi olmak isteyenlerin de başvuracakları bir kaynak niteliğinde. Kitabın bir başka önemli özelliği ise, Oden'den bahseden İskandinav masallarının ilgili bölümlerinin Türkçelerini de barındırıyor olmasıdır. Yani kitap bu bakımdan da önemli bir ihtiyacı karşılıyor.
İSVEÇÇENİN TÜRKÇE İLE BENZERLİKLERİ
İsveçlilerin Türk Ataları
Sven Lagerbring,
Hazırlayan: Abdullah Gürgün,
Kaynak Yayınları, 2008,
120 sayfa,
8 YTL.
Finlandiya kriz dinlemiyor - Krizde en başarılı ülke Finlandiya - Fin ekonomisinde neler oluyor
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel sekreteri Angel Gurria, Finlandiya'nın küresel ekonomik krizle mücadelede birçok gelişmiş ülke ekonomisinden daha çok başarılı olduğunu söyledi.
Finlandiya'nın OECD üyeliğinin 40. yılı nedeniyle yapılacak bir seminere katılmak üzere gelen OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Finlandiya ekonomisinin diğer birçok gelişmiş ülkeye kıyasla daha donanımlı olduğunu belirtti. Kamu sektörünün etkinliği ve düşük borçlanma oranına dikkat çeken Gurria, Finlandiya'nın kriz yönetiminin ve ekonomiyi canlı tutabilme yeteneğinin İngiltere ve Almanya gibi uzun süre bütçe açığı veren ülkelerden farklı olduğunun altını çizdi.
Çok kötü bir dönemden geçildiğini, ancak asla olumlu olan şeylerin de göz ardı edilmemesinin gerektiğini vurgulayan Gurria, Finlandiya'nın 1990'larda yaşanan kriz sonrası yapılan reformları başarıyla sürdürdüğüne de işaret etti.
Habervaktim.com
Finlandiya'nın OECD üyeliğinin 40. yılı nedeniyle yapılacak bir seminere katılmak üzere gelen OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Finlandiya ekonomisinin diğer birçok gelişmiş ülkeye kıyasla daha donanımlı olduğunu belirtti. Kamu sektörünün etkinliği ve düşük borçlanma oranına dikkat çeken Gurria, Finlandiya'nın kriz yönetiminin ve ekonomiyi canlı tutabilme yeteneğinin İngiltere ve Almanya gibi uzun süre bütçe açığı veren ülkelerden farklı olduğunun altını çizdi.
Çok kötü bir dönemden geçildiğini, ancak asla olumlu olan şeylerin de göz ardı edilmemesinin gerektiğini vurgulayan Gurria, Finlandiya'nın 1990'larda yaşanan kriz sonrası yapılan reformları başarıyla sürdürdüğüne de işaret etti.
Habervaktim.com
Norveç fahişelik ve fuhşu yasakladı - Norveç'te seks işçiliği - Fahiş arayanlar ve fuhuş yapanlar happı yuttu - Norveçliler fahişeleri istemiyor
106 yıldır fuhşun serbest olduğu Norveç, 1999'da fahişelik ve fuhşu yasaklayan İsveç'i örnek aldı. 1 Ocak'tan sonra fuhuş yasak.
Norveç hükümeti, İsveç'i örnek olarak, fuhşa yasak getiriyor. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Norveç'te para karşılığı bir kadınla birlikte olan erkeğe, 6 aydan bir yıla kadar hapis ve para cezası verilebilecek.
Ülke içinde fuhuş yasaklanırken, yurt dışında fuhşa karışan Norveçliler de aynı şekilde cezalandırılabilecek.
Fuhuş yapan kadınlara yardım amacıyla çalışan Oslo'daki Kadın Evi'nin yetkilisi Olav Legdene, "sokakta fuhuş yapan kadınların yarısının doğu Avrupa ülkelerinden geldiğini, yüzde 40'ını da Nijeryalıların oluşturduğunu" kaydetti.
Legdene, merkez olarak bu kadınlara yardım etmeye çalıştıklarını, Norveç hükümetinin de aynı amaç için yaklaşık 1 milyon avro kaynak ayırdığını belirtti.
Norveç hükümeti, İsveç'i örnek olarak, fuhşa yasak getiriyor. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Norveç'te para karşılığı bir kadınla birlikte olan erkeğe, 6 aydan bir yıla kadar hapis ve para cezası verilebilecek.
Ülke içinde fuhuş yasaklanırken, yurt dışında fuhşa karışan Norveçliler de aynı şekilde cezalandırılabilecek.
Fuhuş yapan kadınlara yardım amacıyla çalışan Oslo'daki Kadın Evi'nin yetkilisi Olav Legdene, "sokakta fuhuş yapan kadınların yarısının doğu Avrupa ülkelerinden geldiğini, yüzde 40'ını da Nijeryalıların oluşturduğunu" kaydetti.
Legdene, merkez olarak bu kadınlara yardım etmeye çalıştıklarını, Norveç hükümetinin de aynı amaç için yaklaşık 1 milyon avro kaynak ayırdığını belirtti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bunlara da bak
-
Danimarka'da en sevilen erkek ve kız isimleri. Danimarkalı anne babalar yeni doğan çocukları için en çok hangi isimleri tercih ediyorlar...
-
Norveç'te iş bulmak ve bu ülkede çalı ş mak isteyenler icin arama yapabilecekleri siteler. Aşağı sitelerde iş ilanlarını görmek icin ...
-
İsveç milli marşı ve orjinal İsveçce sözleri ve ingilizce çevirisi.. ve harika fotoğraflar.. Du gamla, Du fria, Du fjällhöga Nord, Du tysta,...
-
FİNLANDİYA CUMHURİYETİ BODRUM FAHRİ KONSOLOSLUĞU Fahri Konsolos Dr. SEZGİN GÖKMEN Adres: Medicare Özel Saglık, Tepecik Mah. Hamam Sok. No.4...
-
106 yıldır fuhşun serbest olduğu Norveç, 1999'da fahişelik ve fuhşu yasaklayan İsveç'i örnek aldı. 1 Ocak'tan sonra fuhuş yasak....
-
Norveç bir çok Türk gencinin okumak için gitmek istediği bir ülke. Peki ama nasıl bir yer bu Norveç? Oradalarda okumak kolay mı? Orada yaş...
-
4 bin dolara maaş imkanı! Peki kimler Norveç'e gidecek? İşte gerekli şartlar; Norveç'e kimler gidebilecek?'Norveç çalışa...
-
Serkan Akman - Milliyet Fin kahveci Türkiye'de fabrika kuruyor Markiz Pastanesi'ni devralarak adını duyuran Finli kahve zinciri Robe...
-
Reader's Digest adlı Amerikan dergisinin yaptığı araştırmaya göre, soğuk Kuzey ülkeleri yeryüzünün en yeşil yerleri ve bunlardan Finland...
-
İskandinav ülkelerinde doktorluk yapmak isteyenler veya Tıp okumayı düşünenler iyi okusun bu haberi : Bir türlü doktor açığı kapatılamayan...
İskandinav Ulkelerinde Ne Var Ne Yok - İskandinavya Arama Kutusu
Norveç'ten Haberler
Norveç’te 40-50 kişilik bir Çeçen grubunun, bir mülteci merkezindeki Kürtlere saldırması sonucu 23 kişinin yaralandığı belirtildi.Yetkililer, pala ve çelik sopalar kuşanmış Çeçenlerin, başkent Oslo’nun güneyindeki Oestfold’daki merkeze saldırdığını, ciddi şekilde yaralanan olmadığını, ancak 23 kişinin hastaneye kaldırıldığını kaydetti devamı>>
Danimarka'dan Haberler
Zorlaştırılmış ilk Vatandaşlık sınavının sonuçları açıklandı. Her dört kişinden üçü sınavı geçmeyi başaramadı. Soruların oldukça zor ve saçma olduğunu iddia eden pek çok dil okulu sınavının iptal edilmesinin en iyi yol olacağını savunuyor. Başvuru ücretinin 600 kron olduğu sınava 5 bin 500'den fazla kişi katılmıştı. Devamı >>
İsveç'ten Haberler
Müslüman kadınlara İslam kurallarına uygun biçimde örtünerek denize - havuza girme olanağı veren Burkini, İsveç yüzme havuzlarında kiraya verilmeye başlandı. Sadece yüzü, elleri ve ayakları açıkta bırakan polyester giysi olan Burkini, yüzme dersinde Müslüman bayan öğrenciler tarafından da tercih ediliyor. devamı >>
Finlandiya'dan Haberler
Reader's Digest adlı Amerikan dergisinin yaptığı araştırmaya göre, soğuk Kuzey ülkeleri yeryüzünün en yeşil yerleri ve bunlardan Finlandiya yaşanacak için en iyi ülke. Derginin dünyanın en yeşil, en yaşanabilir ülkeler ve şehirleri araştırmasında, ilk beşi, sırasıyla ... devamı >>